185. DÜŞMANI MAĞLUP EDİNCE ONLARA AİT TOPRAKLARDA ÜÇ GECE
GEÇİRMEK
حدثنا
محمد بن عبد
الرحيم: حدثنا
روح بن عبادة:
حدثنا سعيد،
عن قتادة قال:
ذكر لنا أنس
بن مالك، عن
أبي طلحة رضي
الله عنهما، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم: أنه كان
إذا ظهر على قوم
أقام بالعرصة
ثلاث ليال.تابعه
معاذ، وعبد
الأعلى: حدثنا
سعيد، عن قتادة،
عن أنس، عن
أبي طلحة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
[-3065-] Enes İbn Malik r.a. Ebu Talha r.a. yoluyla Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in bir düşmanı mağlup edince onlara ait topraklarda üç gece
geçirdiğini nakletmiştir.
Tekrar: 3976
AÇIKLAMA: Resulullah'ın
sallallahu aleyhi ve sellem ordusuyla birlikte kaldığı bu topraklar herhangi
bir ev, bina bulunmayan geniş arazilerdir.
Nebi'in (s.a.v.) ele geçirdiği topraklarda niçin üç gece kaldığı
ile ilgili olarak şu yorumlar yapılmıştır:
1. el-Mühelleb şöyle demiştir: "Resulullah sallallahu
aleyhi ve sellem ordunun ve hayvanların dinlenmesi için kalırdı. Ancak bu hüküm
düşman saldırısından ve baskınından endişe duyulmadığı zamanlar için
geçerlidir. Özellikle üç gün beklemesinin sebebi ise yolculuk hükümlerinin
devam etmesi içindir. Zira dört gün beklenmesi durumunda yolculuk hükümleri
biter ve ikamet hükümleri geçerli olur."
2. İbnü'l-Cevzı'nin açıklamaları şöyledir: "Hz. Nebi
(s.a.v.) galibiyetinin etkisini artırmak, hükümlerin uygulanmasını sağlamak ve
düşmanın tekrar toparlanmasına fırsat vermemek amacıyla ele geçirdiği
topraklarda üç gece beklerdi. Adeta düşmana yeniden meydan okur ve şöyle derdi:
"Haydi içinizde kendisine ve gücüne güvenen varsa biz buradayız, gelsin
bakalım!"
3. İbnü'l-Müneyyir'in konu hakkındaki değerlendirmesi ise
şöyledir: "Düşman toprakları isyanlarla ve günahlarla kirletilmiş
durumdadır. İşte Hz. Nebi (s.a.v.) bu topraklar üzerinde Allah'ı zikrederek,
Müslümanların şiarı cümlesinden olan ibadetlerle meşgulolarak bu topraklara
adeta ziyafet çekmekte, oraları şenlendirmektedir. İşte Resulullah'ın (s.a.v.)
ve ashabının ele geçirdikleri topraklarda kalarak ibadetle meşgulolması bu
topraklar için bir ziyafet olduğuna göre verilen ziyafetin üç gün sürmesi de
uygun olacaktır."
186. GANİMETLERİN SAVAŞ VE YOLCULUK SIRASINDA PAYLAŞTIRILMASI
وقال رافع:
كنا مع النبي
صلى الله عليه
وسلم بذي
الحليفة،
فأصبنا غنما
وإبلا، فعدل
عشرة من الغنم
ببعير.
Rafi' şöyle demiştir: "Biz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ile birlikte Zu'l-huleyfe'de bulunuyorduk. Bu sırada ganimet olarak koyun
ve deve sürüleri ele geçirdik; değer bakımından on koyun bir deveye denk
geliyordu."
2901 - حدثنا
هدبة بن خالد:
حدثنا همام،
عن قتادة: أن أنسا
أخبره قال:
اعتمر
النبي صلى
الله عليه
وسلم من
الجعرانة،
حيث قسم غنائم
حنين.
[-3066-] Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Huneyn ganimetlerini paylaştırdığı
yer olan Ci'rane'den umreye niyet etti."
AÇIKLAMA: İmam Buhari
kullandığı bu başlık ile ganimetlerin düşman ülkesinde iken
paylaştırılamayacağını söyleyen Ku fe li alimlerin görüşünü kabul etmediğini
göstermek istemiştir. Kufeli alimler bu görüşlerinin gerekçesini açıklarken
şunları söylemişlerdir: "Ganimetler üzerindeki mülkiyetin tamam olabilmesi
için istila şartı aranır. Bu şartın tamam olabilmesi de söz konusu ganimetIerin
İslam ülkesinde ihraz edilmesi şartına bağlıdır."
Alimlerin çoğunluğu ise görüşlerini şöyle açıklamışlardır:
"Bu konudaki karar yetkisi devlet başkanına / görevlisine aittir. O
ictihad eder ve kararını verir. Zaten istila şartı da Müslümanların ganimet
mallarını ihraz ettikleri anda gerçekleşir. Şu hüküm de bu görüşün doğruluğunu
ortaya koymaktadır: Kafirler o sırada bir kölelerini azat etseler bu azat
işlemleri geçerli olmaz, fakat düşman ülkesinde yaşayan harbi bir köle İslam'ı
kabul edip Müslümanların saflarına katılsa hür olur."